İng. ve Fr. perception Alm. Wahrnehmung Lat. perceptio Es. T. idrak

Tanım

Algı, çoğunlukla duyu algısı olarak kullanılır. Geleneksel olarak beş duyu organı (görme, işitme, dokunma, koklama ve tatma) aracılığıyla dış dünyanın farkına varma anlamına gelir. Algı için belirli bir dikkatin yöneltilmesi gerektiği açıktır. Dikkat olmadığı takdirde, duyu verileri mevcut olsa bile bir algı ortaya çıkmayabilir. Yine duyu organlarının sağlıklı çalışıyor olması, algısı edinilecek şeyle ilgili belirli bir bilgiye sahip olunması vb. koşulların da sağlanmış olması gerekebilir. Algı, bilgi teorisi (epistemoloji) alanının en temel kavramlarından biridir. Bilginin edinilmesindeki yeri, Antik Yunan’dan itibaren felsefi tartışmalara konu olmuştur.Çok erken dönemden itibaren başlayan bir gelenek, algının doğru bilginin kaynağı olamayacağını, çünkü sürekli değiştiğini söyler. Algınan şey de, algılayan da sürekli bir değişim halindedir. Dolayısıyla algı da bunlarla birlikte değişir ve güvenilmezdir. Öte yandan, ne derece güvenilmez olursa olsun, algının bilginin ilk basamağı ya da en temel dayanağı olduğu da söylenmektedir. Örneğin Platon’a göre bile, duyu algısı bilgiye atılan ilk adımdır. Tek tek algılar olmasaydı, tümelin ya da bunlardan soyutlayarak edineceğimiz kavramın bilgisine varmamız da mümkün olmayacaktır. Yine felsefe tarihinde, “zihinde hiç bir şey yoktur ki, algılanmamış olmasın” diyerek, algıyı bilginin temeli olarak gören John Locke gibi filozoflar da mevcuttur.

Ayrıca Bkz.

bilgi teorisi
deneyim