İng. Moral sense Fr. sens moral Alm. Moralische Gefühle
Tanım
Stoacılığın kurucusu Kıbrıslı Zenon’a göre, bir eylemin ahlaki değeri, o eylemin kendisinden çıktığı düşünüşe, yani ahlak duygusuna ya da diğer bir değişle karaktere bağlıdır. Abaelardus’a göre ise ahlak duygusu, ahlaki kararlar alırken uymamız gereken içimizdeki ses, bir nevi vicdanımızdır. 18.yy İskoç filozofu Thomas Reid, ahlak duygusunun tıpkı estetik zevkte olduğu gibi, insan ruhundaki temel yargılardan biri olduğunu ve insanın iyiyi kötüden ayırmasını sağladığını öne sürer. 17.yy İngiliz düşünürü Shaftesbury ise ahlak duygusunu, “bir eylemi, bir karakteri uygun bulan ya da bulmayan, ona iyi ya da kötü dedirten bir ahlaki yargılama gücü” olarak betimler. Yine ona göre, insandaki ahlak duygusu estetik duyu ile birlikte anlaşılmalıdır, çünkü bu aslında insanın eğilim ve eylemlerine uygulanan estetik bir duygudur. Bir başka 17.yy İngiliz filozofu, Joseph Butler ise, ahlak duygusunu, neredeyse tamamen insan vicdanı olarak ele alır. İskoç filozofu Francis Hutcheson, tüm eylemlerimizin ve bunların amaçlarının onanması ya da onanmamasında etkili olan en üst yargı gücüne, ahlak duygusu ismini verir. Büyük İskoç filozofu David Hume, ahlak duygusunu, çağrışım psikolojisinin ilkeleri ile anlamaya çalışmak gerektiğini, bunun için de, soyut bir ahlak duygusu ileri sürmek yerine, istenç hayatının psikolojik bağlantısını kavramaya çalışmanın doğru olacağını düşünür. John Stuart Mill’e göre ahlak duygusu, doğuştan olmayıp bileşik bir yapıya sahiptir, çözülemez bir birlik olarak varolur. Sempati, korku, türlü dini duygular, eylemlerin etkileri ile ilgili deneylerimiz, kendimizi saymak, başkasının bizi saymasını istemek bu bileşimin başlıca öğeleridir.