Bu ifade belli bir konuda ya da pek çok konularda otorite olan alim veya bilim adamı veya döneminde bir konunun uzmanı olarak görülen kişi için kullanılır.

Macit Gökberk, bilgin ifadesini çeşitli şekillerde kullanır. “Anaxagoras, Demokritos, en sonra da Aristoteles”i tanımlarken onlardan, “hayattan çok kendi düşünce dünyasına çevrilmiş olan bir bilgin, bir araştırıcı, bir derleyici tipi” olarak bahseder. Kepler ile Galilei. Öte yandan Empedokles’ten ve Anaxagoras’tan “doğa bilgini” olarak bahseder.Yine örneğin Demokritos’tan bahsederken, bilgin dediği insan tipinin, maddi yaşamdan uzak kendini düşünsel faaliyetlere vermiş bir kişi olduğunu çağrıştıran ifadeler de kullanır. (Ör: “Yurdunda siyaset işlerine hiç karışmamış, köşesine çekilmiş bir bilgin hayatı yaşamış.”) Ancak kitap boyunca, bunların dışında da, Antisthenes, Aristoteles, Abaelardus, Chartres Okulu düşünürleri, İbni Sina, Albert Magnus, Duns Scotus, Albertus Magnus, Plethon, Basilius Bessarion, Theodorus Gaza, Kepler, Galilei, Leonardo da Vinci, Pierre Bayie ve Kant gibi birbirinden farklı kişiler için bilgin tanımı kullanılmaktadır.